Arkadaşlarla Tatile Gitmek Vol2. Damla Sakızı Kokan Alaçatı
Alaçatı'ya vardığımızda ikindi saatleriydi ve artık yol
yorgunluğu iyice kendini hissettiriyordu.
Ama zaman az gezilmesi gereken yer
çoktu.
Otel ön giriş
otel bahçe cephesi
Alaçatı, birbirinden farklı ve stil sahibi butik otelllerle dolu.
Seçim yapmak oldukça zordu aslında. Çok da kafa karıştırmadan çok beğendiğim
Dört Mevsim Oteli seçmiştim fotoğraflarından.
Çok da yerinde bir karar
olmuş. Hepimiz otele ayrı ayrı bayıldık yani.
bahçe
bekleme/dinlenme bölümü
Dekorasyon, country ve
vintage tarz. Araya serpiştirilen etnik ve renkli şeyler romantik havaya
dinamiklik katıyor. Büyük ve havadar bir bahçesi var.
merdiven yanı dekor
kapı numarası
odamız
banyo
Balayı yazımdaki
kadar detay fotoğraflayamamış olsam da eğer yolunuz Alaçatı'ya birgün düşerse
kesinlikle Dört Mevsim'i öneririm.
***
Duş alıp, üzerimizi
değiştirip hemen Alaçatı'yı keşfe koyulduk.
İmren Restaurant'da birşeyler yedik. İmren orada hayli meşhur. Her şey taze ve çok lezzetliydi.
İmren Restaurant'da birşeyler yedik. İmren orada hayli meşhur. Her şey taze ve çok lezzetliydi.
Kızlar ve Erkekler :)
Alaçatı butik
otellerin yanında butik dükkanları ile de öne çıkıyor. Renkli mimari dokunuşlar
ve olmazsa olmaz begonvil burayı farklı kılan güzelliklerden.
Alaçatı'ya
ikinci gelişim aslında. İlk, Ugoza için katalog çekimine gelmiştim. Tabii iş
olunca ne bir fotoğrafım ne de görebildiğim bir yer var.
Çok şükür ki
Allahım yine nasip etti gelmeyi.
Alaçatı değince olmazsa olmaz 1)Değirmen 2)Damla Sakızı
Gözlük: H&M Şal: Armanda Gömlek: Zden Concept Pantolon: Koton Sandalet: Penti Çanta:Mango
Eminim bu oturduğum yeri merak ettiniz. Ben burayı görür görmez çöküverdim hemen :) Çok tatlı bir butiğin önü...Bu fotoğrafım bence bu yılki tatilin simgesi olmaya aday, ne dersiniz :)
Bir kapı üzerine yapılan bu selfie bölümü çok hoşuma gitti :)
Otelin önündeki bu ortancalarla aşk yaşadım. Şu renklere şu zarafete bir bakın ve şükredin sadece...
Biraz da Çeşme'yi gezelim dedik. Ufak
bir çarşısı, her köşe başında damla sakızlı kurabiye satan pastaneleri var.
Tatmadan dönmedik tabii. En çok beğenen bendim, tadı damağımda kaldı. Damla
sakızlı herşeyi satan dükkanlardan , kurabiye için damla sakızı alsaydım belki
yapmayı denerdim:( Akıl edemedim.
Çeşmede gün batımı ve
aşk: )
Gülsah bebek bekliyor, Salih de bütün gece araba kullanınca
erkenden yorulup gezmeye devam edemediler. Biz biraz daha takılıp tadını
çıkarttık.
Gece acıktık ve kumru da yemeden dönmedik. İstanbul'daki kumruyla
alakası yok ancak tatmalısınız.
Sabah iyice dinlenmiş olarak güne
başladık.
Taptaze sıcacık ev poğaçaları, ev yapımı reçellerle kahvaltı
ettik. Otel sahibi Rahmi bey ve eşi ile sohbet ettik.
Boş bir sazlık, nasıl
böyle güzel ve özenli bir otel haline geldi onu dinledik.
Rahmi beyin
eşi biraz benim gibi boyama meraklısıymış. Yaptığı bu gazeteliğe bayıldım.
Kahvalti sonrasi otele ve sahiplerine doyamadan bodruma dogru yola
ciktik.
Otel kapisinda sarilarak vedalaşıp, biz gozden kaybolana kadar
arkamizdan el sallayan insanlar....
Hersey icin cok cok tesekkur ederiz.
Boyle keyif aldigim, boyle zevkle kaldigim ve agirlandigim bir otel daha olmadi.
Yasama enerjiniz, bakiş aciniz ve hikayeniz ilham kaynagi oldu. Bir gün bile
olsa gerçekten de evimden ayriliyor hissi duydum
sicakliginizdan...
Üçüncü yazımda Bodrum'da nerede kaldık ve nasıl bir
gün geçirdiğimizden bahsediyorum.
Diğer tatil yazılarım...TIK TIK
Takipte kalın,
Zehra GÖRGÜLÜ
ÖLMEZ
Yorumlar